Kuran'ı Kerim'in Türkçe Meali, Cep Boy, Polen Kitabevi

25,00 TL
Stok Kodu
9789759878948
*2,37 TL den başlayan taksitlerle!!
Aynı gün kargo
Sponsor Ürün
Kuran'ı Kerim'in Türkçe Meali, Cep Boy, Polen Kitabevi
448 sayfa, şamua kağıt
8.30 x 12 cm
Elmalılı M. Hamdi Yazır tercümesi
Meal Sonunda Konu İndeksi ilaveli 
 

MEAL OKURKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?

Kur’an’ı başka bir dile çeviren kişi kendi bilgi birikimi, anlayış kabiliyeti, kültürel seviyesi, pozitif bilimler ve tarih bilimine hakimiyeti, insan psikolojisi konusundaki bildikleri, toplum bilimi (sosyoloji) hakkındaki malumatı, kendi dilini konuşma ve yazma becerisi, mantık ve diyalektik konularındaki seviyesi oranında meal yazar. Bu ve buna benzer konularda kişi ne kadar iyiyse yazdığı meal o kadar güzel olur. Kişinin eksikliği oranında yaptığı mealde eksik ve kusurlu olur. Bunun için okuduğunuz meallerde bazı mantık hataları, dilbilgisi yanlışları, anlatım bozuklukları, bozuk ve tuhaf cümleler olabilir. Bu hatalar Kur’an’a değil, çevirene aittir. Buna çok dikkat edilmelidir. Bu eksikliğin bir nebze giderilebilmesi için çeşitli mealler okunmalıdır.

Arapça gerek kelime sayısı olarak, gerek anlam çeşitliliği açısından, gerek deyim ve atasözü bakımından, gerekse seciye-mecaz-uyak yönünden oldukça zengin bir dildir. Böylesine esnek, derin ve şiirsel bir dilden başka dillere çeviri yapmak elbette çok zordur.

Ülkemizde meal çalışmaları yakın geçmişte başladığı için oldukça acemicedir. Çoğu mealler birbirinin taklididir. Elimizdeki meallerde çeviri eksiklikleri çoktur. Bazı Arapça deyimlere kelime anlamları verildiği için anlam daralması, anlam kaybı veya anlam bozulmaları olabilmektedir. Bilindiği gibi deyim ve atasözlerinin anlam bütünlükleri vardır ve sadece kendi dil mantığı içinde değerlendirilmelidir. Başka dillere kelime kelime çevrilirse anlam kaybına uğrarlar. Örneğin dilimizdeki "mırın kırın etmek” deyimini başka bir dile kelimesi kelimesine çevirmemiz mümkün değildir. Ancak en yakın anlamıyla kabaca bir çevirisini yapabiliriz. Bu çeviriyi okuyan insanlar asla bizim "mırın kırın etmek” deyiminden anladığımızı anlamayacaklardır. Çünkü her dil kendi mantığı içinde anlaşılır. Birkaç da atasözü örneği verelim; "Adı çıkmış dokuza inmez sekize, Parayı veren düdüğü çalar, Herkes gider Mersin’e biz gideriz tersine…” Bunun örnekleri çoktur ve hiçbiri diğer dillere anlam kaybına uğramadan çevrilemez. Atasözü ve deyim çevirisi çok zordur. Kelimesi kelimesine yapılırsa çok yanlış anlamalar olur. Bazen Kur’an meali okurken anlamsız ve gereksiz gibi görünen bir cümle ile karşılaşırsanız bu, eksik veya hatalı çeviriden kaynaklanmaktadır. İşte bu konu, Kur’an meallerinde en çok karşılaşılan eksikliklerdendir.

Kur’an ayetleri sistematik bir sırayla değil iç içe ve dağınık olarak dizilmiştir. Yüce Allah, ayetleri konu başlıkları altında toplamamıştır. Bunun pek çok faydalı sebebi vardır. Bir iki tanesini şöyle sıralayabiliriz: a- Kur’an bir ansiklopedi değil, bir hayat kitabıdır. Aynen hayat ve tabiat gibi doğaldır. Biz hayatta acıyı-tatlıyı, sevgiyi-kini, korkuyu-cesareti, sevinci-hüznü, umudu-hasreti-mutluluğu nasıl iç içe ve karmaşık yaşıyorsak, tabiat; dağı, ırmağı, insanı, hayvanı, ormanı ve madenleriyle iç içe ve karmaşık olarak nasıl çok güzelse, Kur’an da farklı farklı konuları mükemmel bir ahenk ve denge içinde en güzel bir biçimde bize sunmuştur. Çünkü tabiatı yaratan da, hayatı bahş eden de, insanı yaratan da, Kur’an’ı gönderen de yüce Allah’tır. b- Bir oturuşta kimse Kur’an’ı baştan sona kadar okuyamaz. İşte yüce Allah bize Kur’an’ın her sayfasında ayetlerden bir buket sunmakta ve hayatın her alanıyla ilgili öğütler vermektedir. Bir iki sayfa Kur’an okuyan kişi adeta Kur’an’ın bir özetiyle karşılaşır. Bu yöntem zihni sürekli hareketli tutar, insanı sıkmaz. İnsan, zihniyle kah ahirete, kah peygamberimiz zamanındaki diyaloglara, kah eski peygamberler zamanına, kah cennete, kah cehenneme gider gelir. Her gittiği yerden çok önemli öğüt ve ibretlerle döner. Bu konuda yüce yaratıcı şöyle buyurur: "Andolsun, biz öğüt alıp-düşünsünler diye, sözü birbiri ardınca dizip-indirdik” (Kasas Suresi, 51) Kur’an’daki bu iç içelik rast gele bir dağınıklık değil, anlamlı, ahenkli ve mükemmel bir anlam örüntüsü içinde bir diziliştir.

Peygamberimiz 23 yıllık peygamberlik görevi yapmıştır. Bunun 13 yılı Mekke’de 10 yılı da Medine’de geçmiştir. Kur’an’ı Kerim bu 23 yıllık süre zarfında indirilmiştir. Mekke döneminde indirilen sureler genellikle inançla ilgili konulardan, yüce Allah’ın sıfatlarından (nitelik ve özelliklerinden), ahiretten, ahlak ilkelerinden, tevhit ve şirkten, eski milletlerin kıssalarından bahseder. Medine döneminde indirilen sureler ise genellikle ibadetlerden ve toplumsal kurallardan bahseder. Namaz dışındaki bütün ibadetler Medine’de emredilmiştir.

Kur’an’ı daha iyi anlayabilmek için o dönemin siyasi ve sosyal yapısını bilmek yararlıdır. Ayetlerin iniş sebebinin bilinmesi anlaşılmasına büyük katkılar sağlar. Ayrıca ayetler, öncesi ve sonrasıyla irtibatlı olarak okunmalıdır. Yapısal bütünlüğü içinde okunmayan ayetlerin anlamsal bütünlüğü de kaybolur. Bu konularda ayrıntılı bilgiler tefsirlerden öğrenilebilir. Tefsir; din konusunda bilgili kişiler tarafından ayetlerin yorumlanması ve açıklanmasıdır. Kutsal olan sadece Kur’an’ın orijinalidir. Hiçbir meal veya tefsir kutsal ve hatasız değildir. Çünkü insan ürünüdür. Hepsinin sınırlılığı veya eksikliği vardır. Hiç birisi Kur’an’ın yegane (eksiksiz ve biricik) yorumu olamaz. Çünkü Kur’an’ın yegane yorumu ancak yüce Allah’ın bilgisiyle yapılabilir. Kur’an bilimsel ve evrenseldir. Yorumlar ise kişiseldir. Bilimsel olmayabilir. Günümüzde dilimize çevrilmiş pek çok tefsir vardır. Bunları, yukarıdaki bilgileri göz önünde bulundurarak okuyabiliriz.

Kur’an-ı Kerimin bazı ayetleri, okuyan herkes tarafından anlaşılabilecek şekilde apaçıktır. Bazı ayetlerini ise, herkes ilk okumada anlayamayabilir. Böyle ayetleri anlamak ve yorumlamak için ise ciddi bir çalışma gerekir. Kur’an meali okumaya yeni başlayan kişi bu konuda çok dikkatli olmalıdır. Acele hükümler (kararlar, yargılar) vermemelidir. Bu konuda uzmanlaşmış kişilerin kitaplarından veya açıklamalarından yararlanmalıdır. Kur’an’ın bir yerinde bir ayet görünce acele edip peşin hüküm vermemelidir. Sabırlı olmalı, çalışmaya ve okumaya devam etmelidir. Yukarıda da açıklandığı gibi Kur’an’da ayetler konu konu toplanmamış, aynı konuyu çeşitli yönleriyle açıklayan ayetler değişik yerlere serpiştirilmiştir. Bu ayetleri zihinde birleştirip bir yargıya varmak (hüküm vermek, bir konuda kesin konuşmak) herkesin yapabileceği bir iş değildir. Bunu ancak bu konularda uzmanlaşıp ustalaşmış kişiler yapabilir. O halde biz yüce Kur’an’ın mealini hükümler çıkarmak için değil, ayetlerden öğütler almak için okumalıyız. Zaten ikinci üçüncü okumalarımızda bu konuyu daha iyi kavrayacağız.

Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Kuran'ı Kerim'in Türkçe Meali, Cep Boy, Polen Kitabevi Kuran'ı Kerim'in Türkçe Meali, Cep Boy, Polen KitabeviKuranı Kerimin Türkçe Meali, Cep Boy, Polen Kitabevi 25,00 TL 9789759878948
Kuran'ı Kerim'in Türkçe Meali, Cep Boy, Polen Kitabevi

Tavsiye Et

*
*
*
Kitap engel tanımaz.
Okumaktan vazgeçmeyin... 
Oku emrine adanmış ömürlere muhabbetle hürmetle
biz sizin için burada olacağız, katkılarınızla daha çok çalışıp kendi sınırlarımızı zorlayacağız.
Selam ve Dua İle... 
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.